Divriği Ulu Camii Dilleri Kısır, Kalemleri Kırık Bırakıyor

 Divriği Ulu Camii Dilleri Kısır, Kalemleri Kırık Bırakıyor

Evliya Çelebi’nin Seyahatname isimli kitabında “Onu anlatmaya diller kısır, kalemler kırık kalır” sözleriyle betimlediği Divriği Ulucami ve Şifahanesi, ziyaretçilerini ağırlamaya devam ediyor.

UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan ve Divriği’de bulunan 800 yıllık Divriği Ulucami ve Darüşşifası, 9 yıl süren restorasyon çalışmalarının ardından geçtiğimiz yıl yeniden kapılarını açtı. 1228 yılında Mengücek Beyliği döneminde inşa edilen ve mimarı Ahlatlı Hürrem Şah olan bu eşsiz yapı, taş işçiliği ve mimari detaylarıyla dikkat çekiyor. 1243 yılında tamamlanan cami ve darüşşifa bölümleri, Türkiye’de UNESCO tarafından tescillenen ilk kültürel miras olma özelliğini taşıyor.

“Ecdadımızla gurur duyduk”
Evliya Çelebi’nin “Onu anlatmaya diller kısır, kalemler kırık kalır” ifadesini kullandığı eser, üzerinde bulunan 10 bine yakın farklı, asimetrik ve ilahi mesajlar taşıyan motifleriyle ön plana çıkıyor. Aradan geçen 8 asra rağmen hâlen görenleri hayret içinde bırakan cami, mimarı Hürrem Şah’ın bilinen ilk ve son eseri olarak biliniyor. Mimarisi ve yapılış hikâyesiyle dünyada eşi benzeri bulunmayan bu yapı, günümüzde ziyaretçi akınına uğruyor. Türkiye’nin dört bir yanından gelen ziyaretçiler, camiyi hayranlıkla gezdiklerini belirterek, böylesine görkemli bir eseri dünya kültür mirasına kazandıran ecdadın torunları olmaktan gurur duyduklarını ifade ettiler.

Şifahane kısmı ziyaretçileri büyülüyor
Cami ve darüşşifanın yapıldığı dönemde Avrupa’da akıl hastalarının yakılarak cezalandırıldığına dikkat çekilirken, Divriği Ulucami ve Darüşşifası’nda bu hastalar su sesi ve yapının içerisindeki hâlen çözülememiş akustik özellikler kullanılarak tedavi ediliyordu. Aslına uygun şekilde restore edilen bu bölümde bugün hâlâ havuzdan yayılan su sesi ve okunan ilahiler, 8 asırlık taş duvarlarda yankılanmaya devam ediyor.

Haber foto: İHA

Benzer Haberler