Başkan Gök; Kıymetli hemşerimize destekleri için çok teşekkür ediyor
Hastalık Hastalığı (Hipokondriyazis) Nedir? Hastalık Hastası Kimdir?
Hastalık Hastalığı (Hipokondriyazis) Nedir?
Halk arasında hastalık hastalığı olarak ifade edilen tıp dilinde hipokondriyazis olarak tanımlanan hastalık hastalığı; kişinin herhangi bir semptomları bulunmadığı halde devamlı olarak hastalık endişesi ve bedensel olarak dertlenmeleri birlikte seyreden psikolojik bir sağlık sorunudur. Hastalık hastalığı; bireyin iletişimsel zorlukları ve hayat içerisinde karşılaşılan anlaşmazlıklara bağlı olarak oluşabilen ve bedensel olarak hastalık takıntısına dönüşümdür. Yapılan/yapılmış olan psikiyatri harici fiziki muayenelerde ve laboratuvar sonuçlarında herhangi bir hastalık belirtileri saptanmamaktadır. Ancak bireyin kişisel takıntıları sürdüğünden hekimden hekime dolaşıp bu muayenelerin tekrarlanması artar. Hastalık hastası bireylerde endişeye bağlı olarak çarpıntı hali, üşüme, titreme, terleme, ellerde uyuşma, nefes alışverişinde güçlük gibi psikolojik temelli belirtiler oluşabilir. Bu durumlara hariç olarak eşlik edebilecek olası depresyon varlığında ise yorgunluk, iştahta azalma ve uyku sorunları benzeri semptomlar sürece eşlik edebilmektedir.
Hastalık Hastalığı Etiyolojisi (Neden Bilimi)
Psikiyatrik araştırmacılar hastalık hastalığı (hipokondriyazis) olgusunu genel olarak iki farklı açıdan ele almaktadır: cinsel, agresif veya oral dürtünün dönüştüğü alternatifli bir kanal ya da suçlu olma hali veya azami benlik saygısına karşı gelişmekte olan bir ego savunma sistemi olarak değerlendirmektedir. Öğrenme kuramına göre ise; psiko-sosyal öğrenme süreci bu olgunun etiyolojisinde değerli bir rol üstlenmektedir. Bu noktada psikolojik rolün öğrenilmesi ve sosyal çevrenin ilgisi, iletişim hali veya farklı türden bir ikinci kazanç ile bu rollerin pekiştirilmesi söz konusu olmaktadır. Bulgular, başa çıkılması zor ve çözülmeyecek gibi görünen problemlerle karşılaşan bireyin hasta rolünün kabul edilmesi için bir beklenti olarak değerlendirilmektedir. Bilişsel modele göre; hipokondriyazis olgusu, doğrudan bir şekilde öznel anormallik belirtisi olarak kavramsallaştırılabilmektedir. Bu perspektiften bakıldığında ise hastalığa sahip bireylerde üç farklı bilişsel özellik gözlenir. Hipokondriyak bireyler, fizyolojik bedensel hissiyatını büyütür ve daha fazla bir şekilde abartırlar. Hasta bireylerde fizyolojik bedensel mekanizmaya karşı artan bir duyusal duyarlılık gözlemlenmektedir. Hasta bireyler duygu içeriğe sahip ve subjektif ifadeler yerine daha ilkel içerikli ve fiziksel ifadeleri kullanmayı tercih etmektedir..
Hastalık Hastalığı (Hipokondriyazis) Belirtileri ve Belirtilerinin Ortaya Çıkma Süresi
Hipokondriyazis genellikle yetişkin dönemde ortaya çıkan bir psikolojik hastalık olgusudur. Gene olarak belirtilerini şu şekilde söyleyebiliriz;
Bu hastalığa sahip bireyler normal fiziksel belirti ve duyumları yanlış yorumlar, bunun sonucu olarak ciddi bir hastalığı olduğu düşüncesiyle uğraşıp durur ya da böyle bir hastalığa yakalanacağından korku duyar.
Normal bedensel duyumlar (hafif bir sızı, ağrı), olağan vücut işlevleri (kalp atımları, bağırsak hareketleri vb.) ya da çok küçük somatik anormallikler (nazal akıntı, hafifçe büyümüş bir lenf nodu) üzerinde aşırı durulması ve her belirtinin fiziksel bir hastalıkla ilişkilendirilmesi hastalık hastalığına sahip bireylerin temel özelliğidir.
Hastalık hastası olanlar sürekli hastalık düşünürler sıklıkla kalp, kanser, hepatit, AIDS gibi hastalıklardan şüphelenir ve verilen tüm güvencelere karşın bu fikirlerini değiştirmezler. Yakınmalarını uzun uzun ve çok ayrıntılı bir biçimde sunarlar. Aceleci ve ısrarlı bir biçimde, hekime fırsat vermeden, durmaksızın konuşarak yakınmalarını anlatırlar. Birçok hasta doktor doktor gezmeyi, bir hastaneden diğerine gitmeyi adeta bir yaşam biçimi haline getirmiştir. Bu hastalar zaman zaman hekimlerin tıbbi bilgisini sınayıcı bir tavır içine de girerler.
Hastalık Hastalığı (Hipokondriyazis) Yaygınlık Oranı
Hasta kişiler yaşamış olduğu psikolojik rahatsızlığın bilincinde olmadığından ve çoğunlukla psikiyatrist yerine hekimlere danıştığından, hipokondriyazis olgusunun tam olarak mortalitesi ve yaygınlığının bilinmesi güçtür. Bu olgunun genç yaşta görülebilmesiyle birlikte 40-60 yaşları arasında bu olguya daha fazla rastlanıldığı tespit edilmektedir. Hastalık hastalığı, ülkemizde de sık sık karşılaşılan bir rahatsızlık olarak kayıtlara geçmektedir.