Tarihe Direnen Miras: Divriği’nin Fethedilemeyen Kalesi

 Tarihe Direnen Miras: Divriği’nin Fethedilemeyen Kalesi

Sanat tarihçisi Dr. Öğr. Üyesi Ebru Bilget Fataha tarafından kaleme alınan bu çalışmada, yaklaşık 8 asır önce Mengücekoğulları Beyliği tarafından inşa edilen Divriği Kalesi’nin tarihsel ve mimari önemi ele alınıyor. Anadolu’nun ilk Türk kalesi olma özelliği taşıyan Divriği Kalesi, aynı zamanda dünyanın en korunaklı kalelerinden biri olarak dikkat çekiyor. Tarih boyunca hiç fethedilemediği belirtilen kaleye günümüzde de yalnızca sonradan kale suruna açılan bir oyuk kullanılarak girilebiliyor.

1100’lü yıllarda Mengücekoğulları Beyliği döneminde inşa edildiği bilinen kalenin iç kale kısmı halen ayakta dururken, dış kalenin yalnızca bir bölümü günümüze ulaşabilmiştir. Kale, özellikle aslanlı burçlarıyla sanat tarihçileri ve araştırmacıların ilgisini çekmektedir.

Anadolu’daki İlk Türk Kalesi
Dr. Öğr. Üyesi Ebru Bilget Fataha, Divriği Kalesi’nin Anadolu’nun fethinden sonra inşa edilen ilk kalelerden biri olduğunu belirterek şu bilgileri paylaştı:
“Divriği Kalesi, Anadolu’nun fethinden sonra inşa edilen ilk kalelerden bir tanesidir. Mengücekoğulları Beyliği tarafından inşa ettirilmiştir. Kalenin düzensiz bir plan aşaması olduğunu bilmekteyiz. Güney-Kuzey yönü uzunluğu 400 metre, Doğu-Batı yönü genişliği ise yaklaşık 200 metre olduğunu bilmekteyiz. Sur uzunluğu ise yaklaşık 1 km’ye denk düşmektedir. Kalede farklı şekillerde poligonal, kare, dairesel ve yarım daire şeklinde burçlar olduğu bilinmektedir. Burçlardan en önemlisi Aslanlı Burç olarak bilinen burçtur. Burç, 10 metre üzerine, 8 metre yükseklikte yapılmıştır. Burcun Aslanlı Burç olarak zikredilmesinin sebebi, kalede 2 tane aslanlı figür olmasıdır. Aslanlar arka ayaklarının üzerine oturmuş, kuyrukları sırtlarına doğru geliyor. Kaleye koruyucu olarak eklenmişlerdir.”

8 Asırlık Savunma Üssü
Dr. Öğr. Üyesi Ebru Bilget Fataha, kalenin fiziksel özellikleriyle adeta bir savunma üssü olduğunu ifade ederek şöyle devam etti:
“Kalenin malzemesi bazalt, antrasit taşı ve yer yer kesme taşlardan oluşur. Kale, Çaltı Nehri’ne bakan yamaçta duruyor. Divriği Kalesi, doğal coğrafi konumu itibarıyla güvenlik açısından son derece önemli bir kale olma özelliği taşıyor. Baktığımızda yüksekliği, konumu, her yönünün yamaçlarla çevrili olması kaleyi güvenlik anlamında savunma üssü haline getiriyor. Dönemin Mengücekoğulları için hem siyasi bir merkez hem de askeri bir üs olarak Divriği Kalesi’nin önemi büyüktür. Kalenin rivayetlerinde Çaltı Nehri’ne inen bir geçit olduğu söylenmektedir. Yapılacak olan kazılardan sonra böyle bir geçidin çıkması muhtemeldir. Divriği Kalesi’ndeki mazgallar dışarı doğru küçük, içeri doğru genişleyen pencere biçimindedir. Okçular için bu yöntem çok iyi bir korunma sağlar. Okçular için hazırlanmış, mazgal pencere düzenlemesi olduğunu bilmekteyiz. İç ve dış bölgede bir takım geçitler olduğunu bilmekteyiz. Bu geçitler savunma amaçlı oluşturulmuş olup, düşman askerlerini şaşırtmak amacıyla yapılmıştır. Divriği Kalesi’nin içinde yer alan sarnıçlar, savunma sırasında halkın su ihtiyacını karşılamak amacıyla yapılmıştır.” Haber foto: İHA

Benzer Haberler