Yazın tadını çıkarmak, kalp hastalığı riskini azaltır

 Yazın tadını çıkarmak, kalp hastalığı riskini azaltır

Havaların ısınması ile beraber vücudumuzun kışa adaptasyonunda değişiklikler yaşanıyor. Soğuk havalar, fizyolojik olarak daha çok beslenmeye ve hareketsizliğe neden olurken, havalar ısındıkça hareketlilik artıyor, yaz meyveleri ve bezlerinin ağırlıkta olduğu bir beslenmeye geçiliyor. Medicana Sağlık Grubu Kardiyoloji Bölümü’nden Uzm. Dr. İsmail Erdoğu, “Yazın bol güneş almak, parklarda vakit geçirmek, açık havada ailece aktiviteler yapmak, bizi sadece mutlu etmekle kalmaz, aynı zamanda kalp hastalığı, kalp krizi, felç risklerini de azaltır” dedi.

Yaz aylarında açık havada yapılan yürüyüşlerin vücutta mutluluk hormonlarının artmasına sebep olduğunu belirten Medicana Sivas Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Uzm. Dr. İsmail Erdoğu, “Bol bol güneş almak, boş vakitlerde parklarda kitap okumak, çocuklarla zaman geçirmek, yaşamı değerli kılacak şeyler yapmak, bizi sadece mutlu etmekle kalmaz, yaşama da bağlar. Yani uzun ve güzel yaz günleri, sağlığa zararlı alışkanlıklardan uzak durmaya yardımcı olur. Kişiyi sağlıklı ve mutlu yapan şeyler aynı zamanda ait oldukları çevreleri de olumlu etkileyip, daha mutlu daha huzurlu yaşamları yaratacak. Böylelikle kalp hastalığı, kalp krizi, felç gibi riskler azalmış olur. Sağlıksız beslenme, tuz tüketimi, sigara içimi kalp hastalığı risklerini artırırken, pek dile getirilmeyen üzüntü, stres, yalnızlık gibi sosyal sorunların da kalp hastalıkları üzerinde etkisi vardır. Bu nedenle yaz geldiğinde mevsimin tadını çıkartmak, bol bol güneş almak, çocuklarla, sevgilinizle, eşinizle güneşli bir günü doyasıya yaşamak kalp hastalığı riskinizi azaltır” dedi.

“Vücudumuz koltukta oturup kalmak için fazla mükemmel”

Kışın alınan kiloların düzenli sabah yürüyüşleri, bisiklet gezintileri ve yüzme gibi etkinliklerle çok daha rahat verilebileceğini vurgulayan Uzm. Dr. İsmail Erdoğu, “Zaten doğa da sizi kendine çekecektir. Sadece çevrenizdeki küçük bahçelere, yol kenarlarına bile baksanız doğanın nasıl uyandığını gördüğünüzde sizin de artık evinizin dışına çıkmanız gerektiğini anlarsınız. İnsan vücudu o kadar ergonomik ve eklemleri doğaya o kadar adapte olmuş ki, yürümek için evrimleşmiş. Vücudumuz koltuklarda oturmak, kanepelerde uzanmak, saatlerce televizyon izlemek için çok fazla mükemmel. Yani vücudumuz diyor ki ‘Beni dışarı çıkar, yazın tadını çıkarayım. Yürüdükçe mutlu olacağım, kalbim daha iyi olacak, tansiyonum normalleşecek, şeker hastalığım kalmayacak. Beni zincirlerimden kurtar’ diyor. Doğaya baktıkça ondan alacağımız ilhamla yeniden tazelenme, yeni bir yol çizme, daha sağlıklı yaşam arzulayacağız” dedi.

Benzer Haberler