Geleceğin Uzay Mühendisleri yetişecek

Türkiye’nin Uzay Mühendislerini yetiştiren Sivas Bilim ve Teknoloji Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Kul, Türkiye’nin Milli Uzay Programının ülkeye birçok alanda önemli katkılar sağlayacağını belirtti.

Savunma sanayi alanında uzmanlaşan Sivas Bilim ve Teknoloji Üniversitesi, Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi ile de Milli Uzay Programının bir parçası olmaya aday. Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi bünyesinde bulunan Uzay Mühendisliği Bölümü Türkiye’ye geleceğin mesleği olan nitelikli Uzay Mühendisleri yetiştirecek.

Sivas Bilim ve Teknoloji Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Kul, Milli Uzay Programının ülkenin kalkınmasına sağlayacağı etkilere değindi. Kul, Amerika Birleşik Devletlerinin gelişmişliğinde en büyük etkenin NASA’nın çalışmaları olduğunu belirterek uzay çalışmalarının sivil teknolojinin gelişiminde de öncülük ettiğini söyledi.

Milli teknolojilerin gelişmesinde öncülük yapacak

Kul yaptığı değerlendirmede, Milli Uzay Programına yönelik eleştirilerin haksızlığına da değinip, “Cumhurbaşkanımızın açıklamış olduğu Milli Uzay Programı Türkiye için elzemdir. Gereksiz olduğunu söyleyenler oldu. Kimileri dedi ki ‘aya gitsek ne olacak’. Birleşik devletler şuanda teknoloji alanında dünya birincisi. En yakın ülkeler bile 4 kat gerisinde. Nasıl oldu da birleşik teknoloji alanında bu kadar ilerledi? Bunu en temel nedenlerinden birisi NASA’nın yapmış olduğu uzay çalışmalarıdır. Ülkelerin uzay çalışmalarının nedenlerinden biri prestijdir. Uzaya çıkabiliyorsan gelişmiş, bilim ve teknoloji konusunda lider ülkeler arasına giriyorsun. İkincisi ise uzay teknolojilerini geliştirirken, geliştirilen teknolojiler diğer alanlarda da uygulanmaya başlıyor. NASA’nın veya birleşik devletlerin uzay çalışmaları sayesinde diğer teknolojilerde gelişti. Şuanda kullandığımız cep telefonu ve cep telefonu görüntüleme sistemlerinin orijinine baktığımızda NASA’da yapılan çalışmalar olduğunu görüyoruz. Balistik füzelerde uzaya gönderilen roketlerin mantığı ile çalışır. Uzay alanında geliştirilen teknolojilerin hepsi bir şekilde sivil alanda da kullanılıyor. Birleşik Devletlerin bu durumu gelmesinde en önemli parametre uzay alanında yaptığı çalışmalardır. Rusya, Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği döneminde bu çalışmalara başlamıştır. Havacılık sektöründe çok iyiler. Uzay çalışmaları kapsamında atılan adımlar, havacılık sektörü ile direk bağlantılı olduğu için havacılık sektörünün de gelişmesini sağlamıştır” dedi.

Geleceğin Uzay Mühendisleri yetişecek

Kul, Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi bünyesinde Uzay Mühendisliği bölümlü bulunduğunu hatırlatarak, “Milli Uzay programımızın hayata geçirilmesi çok önemlidir. Bu adımın atılması Bilim ve Teknoloji Üniversitesi olarak, Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi olarak bizleri çok mutlu etti. Bizim bu fakültemizin çatısı altında Uçak Mühendisliği ve aynı zamanda Uzay Mühendisliği bölülerimiz var. Bu durumda bize de iş düşecektir. Bizim araştırmalarımız daha da kolaylaşacaktır. Bu çalışmalarda üniversitemizdeki akademisyenlerimiz ve öğrencilerimizde yer alacaktır. Bünyemizdeki bir bölüm faaliyet alanının da Devletimizin üst düzey bir hedefle politika üretmesi Üniversitemiz açısından çok önemlidir, bu çalışmayı çok önemsiyoruz.” dedi.

“Baltalamak isteyenlere prim verilmemeli”

Kul, Mili Uzay Programını baltalamak isteyenlere prim verilmemesi gerektiğinin altını çizerek şunları kaydetti. “Bu çalışmayı  baltalamak isteyenlere prim vermemek lazım. Çok doğru ve yerinde bir atılımdır. Bu sayede ihtiyaç duyduğumuz teknolojilerinde gelişmesini sağlayacağız. Hem sivil hem de savunma alanında. Bu alandaki gelişmeler ülkemize çok yönlü katkı olarak mutlaka dönecektir.” Haber: E.Sönmez